1 Temmuz 2009 Çarşamba

ŞU GÜZELLİĞE BAKIN:)***

Manzara çok güzel değil mi?ablamın öğretmenlik yaptığı vandan bir görünüm benim çok hosuma gitti.
beni böyle güzel şeyler çok rahatlatıyor gerçekten.burda da hiç deniz kıyısından ayrılmak istemiyorum çünki öylesine bi rahatlık geliyor ki içime bu da bei çook sevindiriyorr...

30 Haziran 2009 Salı

ne güzelll:)***




28 Haziran 2009 Pazar

ÇİLLİ KIZIN KUTUSUNDAKİLER:)***











27 Haziran 2009 Cumartesi

ÇİLLİ KIZIN TABAKLARI:)***


tabaklarımı çok beğenerek aldım hemen size göstermek istedimm:)***umarım beğenmişsinizdir.

DEĞİŞİK PARFÜM ŞİŞELERİ
















26 Haziran 2009 Cuma

ELBİSELER SÜPERMİŞŞŞŞ DİMİ:)****

**********************************************
**********************************************

********************************************


************************************************
İNTERNETTE ÖYLE BAKINIYODUMM DİKATİMİ ÇEKTİİ BENCE ÜZEL ELBİSELER BLOGUMDA YAYINLAMAK İSTEDİM:)***







24 Haziran 2009 Çarşamba

emeğin karşılığı

Hindistan'da yaşayan Ranga Guru isminde çok ünlü ve herkes tarafından kusursuz bulunan bir ressam varmış.
Bu ressamın eğittiği, bir öğrencisi varmış. İsmi: Raciçi Raciçi uzun bir sürecin ardından eğitimini tamamlamış ve son resmini Ranga Guru'ya götürmüş.
Ondan bir değerlendirme istemiş... Ranga Guru ise;
-Sen artık bir ressamsım Racaçi.. artık senin resmini halk değerlendirecek. diyerek, resmi şehrin en kalabalık meydanına götürmesini ve en görünen yerine koymasını istemiş. Yanına da kirmizi bir kalem koyarak halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmiş...
Ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, tüm resim çarpılar içinde ve neredeyse görünmüyor... Çok üzülmüs tabii. Emeğini ve yüreğini koyarak yaptığı tablo kırmızıdan bir duvar sanki.. Alıp resmi götürmüş Ranga Guru'ya ve ne kadar üzgün olduğunu belirtmiş. Ranga Guru üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş.
Raciçi yeniden yapmış resmi ve gene Ranga Guru'ya götürmüş. Tekrar şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş Ranga Guru... Ama bu defa yanına bir palet dolusu çesitli renklerde yaglı boya, birkaç fırça ile birlikte... Ve yanına insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica eden bir yazı ile birlikte bırakmasını istemiş. Raciçi denileni yapmiş...
Birkaç gün sonra gittigi meydanda görmüs ki resmine hiç dokunulmamış, firçalar da, boyalar da kullanılmamış...Çok sevinmiş ve koşarak Ranga Guru'ya gitmiş ve resme dokunulmadığını anlatmış..
Ranga Guru ise; "Sevgili Raciçi, sen birinci konumda insanlara fırsat verildiğinde ne kadar acımasız bir eleştiri sağanağı ile karşılaşabileceğini gördün... Hayatında resim yapmamış insanlar dahi gelip senin resmini karaladı... Oysa ikinci konumda onlardan hatalarını düzeltmelerini istedin, yapıcı olmalarını istedin... yapıcı olmak eğitim gerektirir.. . Hiç kimse bilmediği bir konuyu düzeltmeye kalkmadı, cesaret edemedi... Sevgili Raciçi, mesleğinde usta olman yetmez,bilge de olmalısın.. Emeğinin karşılığını ne yaptığından haberi olmayan insanlardan alamazsın... Onlara göre senin emeğinin hiç bir değeri yoktur... "Sakın emeğini bilmeyenlere sunma ve asla bilmeyenle tartişma..."
Gönderen **çilli kız** zaman: 09:44 5 yorum
Etiketler: , , , , , , ,
31 Temmuz 2008 Perşembe

YİNE GECE OLDU...

Yine gece oldu, yine bir gün bitti ve ben yine kendimle başbaşa kaldım.Bir maskem var benim. Sabahları onsuz evden çıkmadığım, geceleri yatağımda başbaşa kalana kadar çıkarmadığım bir maskem var.Adı mı ne?Adı : MUTLULUK!Taktığımda kahkalara boğulduğum, tadından gözlerimin dolduğu, sesinden huzur bulduğum bir maskem var.Gün geceye döndü yine. Karanlık çöktü buralara, sessizlik hakim oldu sokaklara ve ben teslim oldum sana.Soyutu dışladım, somutu yakaladım.Soyuta tutkun kaldım, somuta ağladım.Sahi, soyutmuydun sen somutmuydun?Hoş! Ben soyuta tutkunken sende bunu bilirken somut olmanı nasıl beklerim?Soyuta tutkun olduğumu bilir, somut olmak istemezsin ki sen...Gitmek için mi gelmiştin, kalmak için mi?Ömürlük mü sevmiştin, mevsimlik mi?Baharım olup açtırcakmıydın gönül bahçemdeki gülleri, sonum olup soldurcakmıydı n?Canım olup huzur mu bulcaktın ruhumda, kanım olup durmayacakmıydı n bedenimde?Vakit gece... Her yer karanlık... Kokun sinmiş odama... Saat her şey için geç kalındığını söylüyor bana... Maskemi çıkartmak vakti şimdi. Adı "mutluluk" olan maskemden soyunup, sahte tebessümlerden soyutlanıp acılara boğulma, gerçeklerle yüzleşme vakti.Hüzün! Hadi çal kapımı!Her gece olduğu gibi bu gecede hazırım acılara...Beni maskem olmadan tanıyan bilen tek şey yastığım sanırım. İnsanların zihinlerinde yarattığı "ßen"i değil gerçek "ßen"i gören tek şey yastığım. Ahhh ne çok hüznü paylaştık biz onunla... Sevinçlerimi maskemle, hüzünlerimi yastığımla paylaştım. Senli anlarıma maskem şahit oldu, sensiz anlarıma yastığım...Fazla yormamalı kendimi... Maskemi fazla yıpratmamalı.. . Yarın yeniden gün doğacak ve ben doğan güneşe rağmen yine karanlıkta kalacağım. Bana yoldaşlık eden tek şey ise maskem olacak. Ona sahip çıkmalı, korumalıyım.Bir gecenin daha katili oldum şimdi. Acılarımı her gece olduğu gibi bu gecede yastığıma gömdüm. Şimdi meleklerin koruması altında güzel rüyalar görme zamanı...Doğacak olan her güne benden ve maskemden büyük bir mutlulukla " Merhaba! "
''ALINTI''